Ermişlerin Bahçesinden 01 – Gichin Funakoshi

Büyük karete üstadı Gichin Funakoshi öldüğünde 88 yaşındaydı… Uzun ömründe neredeyse hiç doktora gitmemiş ve ilaç kullanmamış olan Funakoshi, tüm dünyanın yıllar sonra vurdulu kırdılı filmlerden tanıyacağı karete sanatını Japonya’da yaygınlaştıran öncü isimlerin başında geliyordu. Söz konusu filmler çekilmeden çok önce karatenin felsefi ve ruhani yönünü ortaya koyan eğitimleriyle sayısız insanın ufuklarında yeni pencereler açmıştı.

Japonya tarihinin belki de en acı dolu senelerinde doğmuş ve yaşamış olan üstad, 19. Yüzyılın ikinci yarısından 1950’lerin sonuna sarkan yaşantısında her türlü zorluğa rağmen ümidini hep korumuş, her türlü olumsuzluğu karate sanatı ile aşmış ve karate eğitiminin en önemli figürü haline gelmişti. “Çinli Elleri” anlamına gelen karate kelimesini “Boş Eller” olarak yenileyen Funakoshi geleneksel spora hakettiği saygınlığı kazandırmıştı.

Bu yazımda üstadın otobiyografisinden (“Karate Do Yaşam Yolum” – Dharma Yayınları 1996, Çeviri: Güneş Tokcan) hayat dersleri dolu pasajlar paylaşmak istiyorum, Funakoshi’nin ermişlik yolunda sadece karate sanatı ile sınırlandırılamayacak bir kişilik ve felsefeye sahip olduğunu açıkça ortaya koyan bu satırlar adeta bir yaşam rehberliği de sunuyor.

“Kanımca, insanın başına bela olan üç çeşit hastalık vardır; ateşe yol açan hastalıklar, gastro-entestinal sistemin kötü işlemesi ve bedensel yaralanmalar. Neredeyse değişmez bir kural olarak, kuvvetsizliğin nedeni zararlı bir hayat tarzına, düzensiz alışkanlıklara ve zayıf kan dolaşımına bağlanmaktadır.”

“Her hocam için ayrı hazırlanmış Budacı sunakta bir tütsü yakarım ve eğitimli vücudumu kötü bir amaç uğruna kullanmamak için kendi kendime yemin ederim.”

“Gerçekte, karate sanatının esası şu sözlerde toplanmıştır: ‘Karate nezaket ile başlar ve sona erer’.”

“Karate-do öğrencilerinin hedefi seçkin sanatlarını sadece mükemmel bir şekilde uygulamak değil aynı zamanda kalplerini ve zihinlerini de tüm dünyasal zevk ve gösterişlerden uzak tutmaktır.”

“Bu halat çekme yarışlarını (Üstad doğduğu bölge olan Okinawa’ya özgün halat yarışlardan bahsediyor) izlerken, sadece kazanma hırsı içinde olan takımın bunu başaramadığını halbuki kazanmak ya da kaybetmek hakkında fazla endişelenmeden spor yoluyla eğlenmek amacıyla yarışan takımın sıklıkla zafere ulaştığını öğrendim. Bu gözlem, halat çekme yarışı için olduğu kadar karate karşılaşmaları için de geçerlidir.”

“Sonunda karate ve sumonun nihai hedeflerinin aynı olduğu sonucuna vardım; hem vücut hem de zihnin eğitilmesi.”

“Karatenin en büyük faziletleri akıl ve alçakgönüllülüktür.”

“Herkes bilmek istemektedir, acaba uzun yaşamımı neye borçluyum? Benim samimi cevabım ise gizli bir reçetem olmadığıdır, sadece aşırılığa gitmem.”

“Asla midemi tam olarak doldurmam, kararınca yerim. Sebzeler, diyetimdeki en başta gelen unsurlardır, et ve balığa düşkün olmama rağmen her ikisini de sakınarak yerim.”

“Yazın sıcak şeyler, kışın da soğuk şeyler yemenin alışkanlığım olduğunu ve hep olageldiğini de belirtmeliyim.”

“Giysi olarak ise, kalın elbiseleri sevmem.”

“Uzun yaşamakla ilgili olarak edindiğim bir başka alışkanlık da hergün banyo almaktır, fakat ülkemdeki çoğu arkadaşımın tersine, çok sıcak su yerine ılık suyu tercih ederim.”

“Karate-do sadece belli savunma becerilerinin kazanılması değildir, bu sanatta ustalaşmak aynı zamanda toplumun iyi ve dürüst bir üyesi olmak demektir.”

“Çalışma sırasında ölümcül bir şekilde ciddi olmalısınız.”

“Teori hakkında endişelenmeden kalbiniz ve ruhunuzla çalışın.”

“Gerçek çalışma sözlerle değil tüm vücutla yapılır.”

“Kendini beğenmeden ve sabit fikirlilikten uzak durun.”

“Kendinizi gerçekte olduğunuz gibi görmeye ve diğer insanların yaptığı işlerdeki saygıdeğer şeyleri kabul etmeye çalışın.”

“Günlük hayatınızda, genel ya da özel ahlak kurallarına uyun. Bu kesinlikle uyulması gereken bir ilkedir.”

“Güçlü değil, kuvvetsiz olmalısınız.”

Niju Kun (Üstaddan Karate Öğrencilerine 20 Altın Kural): 

(Wikipedia’dan çevrilmiştir)

1) Karate selamla başlar ve biter.

2) Karatede ilk vuruş diye bir şey yoktur.

3) Karate adaletin yanında olur.

4) Önce kendinizi bilin, sonra başkalarını.

5) Psikolojik durum teknikten üstündür.

6) Yürek serbest bırakılmalıdır.

7) Felaket dikkatsizlikten doğar.

8) Karate, dojo’nun (Karate çalışma alanı) dışında devam eder.

9) Karate hayat boyu süren bir izsürüştür.

10) Karateyi herşeye uygulayın. Güzelliği oradadır.

11) Karate kaynayan bir su gibidir, sıcaklık olmadan, hareketsiz bir duruma dönüşür.

12) Kazanmayı düşünmeyin. Bunun yerine, kaybetmemeyi düşünün.

13) Rakibinize göre ayarlamalar yapın.

14) Bir karşılaşmanın sonucunu kişinin boşluğu ya da doluluğu nasıl değerlendirdiği belirler. (Zayıflık ve güçlülük)

15) El ve ayaklarınızı kılıç olarak hayal edin.

16) Kendi bahçenizden bir adım uzaklaştığınızda bir milyon düşmanla karşılaşırsınız.

17) Zorunlu duruşlar yeni başlayanlar içindir; sonrasında kişi doğal olarak durur.

18) Anlatılan teknikleri birebir uygulayın; gerçek kavga başka bir şeydir.

19) Gücü uzaklaştırmayı aklınızda çıkarmayın, vücudun uzamasını ve geri çekilmesini, tekniğin hızlıca ya da yavaşça uygulanmasını.

20) Yolu takibinizde sürekli dikkatli, çalışkan ve becerikli olun.

This entry was posted in Ermişlerin Bahçesinden, Karate. Bookmark the permalink.

1 Response to Ermişlerin Bahçesinden 01 – Gichin Funakoshi

  1. Tuba Yücel says:

    Genca müthiş bir yazı, kendini bilmeyi, insanlara nazik ve iyi olmayı anımsamak her zaman iyi geliyor. Eline, koluna sağlık.

Leave a comment